KültürOku-Yorum

Kumral Ada Mavi Tuna Romanı Üzerine

Buket Uzuner’in büyük ilgi gören romanı Kumral Ada Mavi Tuna, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Yılın Kitabı Ödülü’nü almış önemli bir romandır ve hafızalarda yer etmeyi başarmıştır. Romanın ana karakteri Tuna, mahallelerine taşınan, tanınmış bir ailenin kızı olan Ada’ya ilgi duyan son derece duygusal bir karakterdir. Aras karakteri Tuna’nın abisidir. Ada ise daha önce de ifade ettiğimiz gibi Tuna’nın ilgi duyduğu kişidir. Ancak romanda şöyle bir durum vardır ki Ada, Tuna’nın abisi Aras’a aşıktır. Romanın Tuna’nın rüyaları ve bu rüyaların hayatlarına yansıyan geri dönüşleri ile şekillendiğini söylememiz mümkündür.

Kumral Ada Mavi Tuna Konusu

Romanda ülkede var olan bir iç savaştan bahsedilmektedir. Ana karakterimiz Tuna, bir sabah bu savaş nedeni ile evinden alınır. Tuna ve ailesi Kuzguncuk’ta yaşamaktadır ve Tuna abisinin gölgesinde kalmış ve hep daha geri planda kalan ailenin en küçük çocuğudur.  Tuna’nın iç dünyası çalkantılar ile doludur. Abisinin gerisinde kalmanın, ön plana çıkamamanın da etkisi ile sürekli bir çatışma yaşamakta ancak bunu kendine dahi kabullendirememektedir. Kısacası Tuna’nın hem iç dünyasında hem de dış dünyasında devam eden bir savaş söz konusudur ve bu iki savaş ile de roman boyunca mücadele ettiği göze çarpar.

Tuna’nın abisi son derece akıllı, yetenekli ve bir o kadar da yakışıklıdır. Tuna ise her zaman, her konuda kendini abisinden daha geri planda hisseden bir kişiliğe sahiptir. Bu iki kardeşin anneleri ev hanımı, babaları ise terzidir. Annelerinin artistlere olan hayranlığı romanda sık sık konu edilir. Nitekim, bir gün Kuzguncuk’taki mahallelerine tanınmış sinema oyuncuları Süreyya Mercan ve Pervin Gökay’ın taşınması ile hayatları baştan başa değişir. Çünkü daha önce de dile getirdiğimiz gibi Tuna’nın ilgi duyduğu Ada, bu ailenin kızıdır.

Kumral Ada Mavi Tuna Konusu Özet

Roman geri dönüş tekniği ile kaleme alınmıştır. Ada ve Tuna bir gün küçük bir taşın onları bir araya getirmesi ile tanışırlar. Tuna bu taşa o kadar çok anlam yükler ki, hayatı boyunca bu taşı yanından ayırmaz.

Ada, Tuna’nın beyninde kumrallığı ile yer eder. Tanıştıklarında Ada 7, Tuna ise 5 yaşındadır. Aras ise Ada ile aynı yaştadır. Bu üçlü arasında bir arkadaşlık başlar. Tüm vakitlerini birlikte geçirirler. Ada Tuna’ya karşı kardeşçe hisler beslerken Aras’a karşı ise farklı duygular içindedir. Bu durum böyleyken Tuna’nın Ada’ya olan zaafını bilmeyen çok az kişi kalmıştır. Bu aşk üçgeni içerisinde arkadaşlık ilişkileri zarar görmeden uzun yıllar aynı mahallede yaşarlar.

Üniversite sınavına girdikleri yıl, bu üçlü bir akşamüstü dolaşmaya çıkarlar. Sınavın sonuçlarının açıklanmasına ise 1 ay gibi bir süre vardır. Sahilde dolaşırlarken bir aralık Aras içindeki büyük heyecan ile tişörtünü çıkartıp Ada’ya verir ve denize balıklama atlar. Atlaması ile sert bir ses duyulması bir olur. Aras, atladığı denizden bir daha çıkamaz. Evet, Aras hayatını kaybetmiştir ve bir daha asla bu üçlü yan yana gelemez. Ada, bu olaydan fazlası ile etkilenmiştir. Uzun süre hastanede yatar. Gayet tabii, Tuna ve ailesi de perişan hâldedir. Bu elim kazanın 1 ay sonrasında sınav sonuçları açıklanır ve Aras’ın ilk ve tek tercihi olan gemi mühendisliğini kazandığı duyulur. Ada bir türlü kendine gelememektedir ve ülkeyi terk eder. Uzun süreli yurt dışı gezileri yapar ve yaşananları unutmak için fotoğrafçılık ile ilgilenir. En sonunda da yurt dışında evlenerek orada yaşamaya başlar. Tuna ise edebiyat öğretmeni olmuştur.

Öykünün diğer bir kahramanı da Ada’nın kuzeni olan Meriç’tir. Bu üzücü kazanın öncesinde belli bir süre Adaların evinde kalmış olan Meriç ile Tuna ve Aras arasında da güzel bir ilişki vardır. Tüm bu yaşanmışlıkların ardından ve Aras’ın ölümünden sonra Tuna ile Meriç evlenir. Bir sabah telefon çalar, Meriç telefon görüşmesinin ardından Tuna’ya bir not bırakarak evden ayrılır. Bu notta Tuna’nın yanına alması gereken eşyalar yazılıdır. Nota hiçbir anlam veremeyen Tuna’yı bekleyen bir durum vardır. Kapı çalar, açtığında onu askere almak için gelmiş olan görevlileri görür. Ülkede seferberlik ilan edilmiştir ve Tuna askere alınmıştır. Evden çıkar, gittiği yerde son derece kötü günler geçirir. Arkadaşları gözlerinin önünde vurulur, büyük acılar yaşar ancak o tüm bunların beyninin ona oynadığı bir oyun olduğu kanaatindedir. Uzunca bir süre devam eden seferberliğin ardından ülke normal koşullarına ulaşır. Ancak Tuna’nın aklı hep Ada’da, ölen abisinde ve Meriç’tedir. Umutsuz bir aşk üçgeninin seferberlik ortamına taşınan nefes kesen öyküsü olan Kumral Ada Mavi Tuna, okuyucusundan tam not almayı başarmıştır.

 

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Başa dön tuşu