Oku-Yorum

Gün Olur Asra Bedel Romanı Üzerine

Cengiz Aytmatov’un en iyi tanınan eserlerinden biri olan “Gün Olur Asra Bedel“, bir başka adı ile “Gün Uzar Yüzyıl Olur” aslına bakılırsa Sovyetler Birliği döneminde yaşanan sosyal, kültürel ve diğer toplumsal sorunların bir öz eleştirisidir. Büyük yazar Cengiz Aytmatov, bu romanında geleceğin bilim kurgusu ile geçmişin efsanelerini harmanlamış, çok özel ve yetkin bir dil ile kurgu tekniği uygulamıştır.

Gün Olur Asra Bedel Yorum

Çağdaş romancılığın başyapıtlarından biri olan Gün Olur Yüzyıl Olur, esas itibari ile yalın bir kurgu üzerine kuruludur. Uçsuz bucaksız bozkırların kuş uçmaz kervan geçmez köşelerinin birinde, siz deyin bir ayda bir,  ben deyim iki ayda bir trenin geçtiği istasyonda görevli iki arkadaş olan Yedigey ve Kazgangap’ın hayat hikâyesi çevresinde kurgulanan roman, döneminin en iyi kurgulanan eserlerden birisi olarak zihinlerde yerini almıştır.

Gün Olur Asra Bedel Konusu

Aytmatov bu eşsiz başyapıtında sıradan bir yaşamdan, ulusal ve toplumsal sorunlara son derece yerinde göndermeler yapar. Romanda mekân, Sarı Özek bozkırıdır.

Kırgızistan’ın uçsuz bucaksız bozkırlarının biri olan Sarı Özek’teki basit ve tekdüze bir yaşamın anlatıldığı roman konusunu; romanın kahramanlarından biri olan Yedigey’in, İkinci Dünya Savaşı’ndan beri arkadaşı ve en yakın dostu olan Kazangap’ı, kendisinin vasiyeti üzerine, atalarından miras kaldığına inandığı ve kutsal bildiği Sarı Özek bölgesinde bir mezarlığa gömmek istemesinden ve bu süreçte yaşadığı çelişkilerden alır. Eserdeki mekân ve kişiler, bize pek yabancı olmayan, Orta Anadolu bozkırlarının ve halkının neredeyse birebir aynısı niteliğindeki kişiler ve mekânlardır.

Aytmatov’un yapıtlarında başlangıç, aynı zamanda bitiştir diyebiliriz. Başlayan her şey biter, biten her şey de yeni bir başlangıç olarak kabul edilir. Zamanın eridiği ve neredeyse hatırlara hiç getirilmediği bozkırlarda gün, yüzyıl kadar uzun; geçen yüzyıllar ise bugün kadar yakındır aslında. Aytmatov kalem kullanmadaki ustalığını, tren raylarının sonsuzluğa uzayıp giden kıvrımları arasında yiyecek arayan bir tilkinin yaşadıklarını empatik bir yaklaşım ile sunarak gösterir okuyucusuna.

Gün Olur Asra Bedel Alıntı

Aşağıdaki ifadelerin derinliğinden de anlaşılabileceği gibi bu eser sadece bir roman olmanın ötesinde bir toplumun muazzam bir yansımasıdır.

“Bu yerlerde trenler doğudan batıya, batıdan doğuya gider gelir…gider gelirdi.. Bu yerlerde demiryolunun her iki yanında ıssız, engin, sarı kumlu bozkırların özeği Sarı Özek uzar giderdi. Coğrafyada uzaklıklar nasıl Greenwich meridyeninden başlıyorsa, bu yerlerde de mesafeler demiryoluna göre hesaplanırdı. Trenler ise doğudan batıya, batıdan doğuya gider gelir, gider, gelirdi…”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Başa dön tuşu